2ce 1OL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2ce 1OL

2ce 1oL Yeni Bir DÜnya
 
2ce1ol PortalAnasayfaGaleriAramaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol
Similar topics
    Anahtar-kelime
    Security Soldier corel Hangi maker Payback Arial metastock anket merkezi Gazete hafıza ESET Fortune Smart movie
    En son konular
    » AKAYEV.NET
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimePtsi Nis. 27 2015, 15:47 tarafından 1OL(AZRAİL662)

    » K-Lite Codec Pack Update 10.0.9 TR - indir Katılımsız
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeCuma Eyl. 26 2014, 23:00 tarafından kursunlu

    » Microsoft Office 2013 Türkçe Orjinal 32&64 Bit Full Tek link indir
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeCuma Eyl. 26 2014, 22:59 tarafından kursunlu

    » TÜM ÜYELERE
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeÇarş. Ağus. 13 2014, 12:32 tarafından 1OL(AZRAİL662)

    » Msn Messenger 2014
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeSalı Haz. 24 2014, 05:41 tarafından recep59

    » Web Creator 5.1
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeC.tesi Haz. 21 2014, 02:52 tarafından recep59

    » PC Kaleci 2014
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeSalı Haz. 17 2014, 01:03 tarafından recep59

    » yeni dünya Dünya düzensizliği
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:23 tarafından Recep Öztürk

    » yeni dünya Dünya düzensizliği
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:18 tarafından Recep Öztürk

    » yeni dünya Dünya düzensizliği
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:14 tarafından Recep Öztürk

    » DriverPack Solution 13 Final Full Download indir
    John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:10 tarafından Recep Öztürk


     

     John Dalton (1766 -1844)

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    euroyorumtrcx
    Moderator
    Moderator
    euroyorumtrcx


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 560
    Yaş : 31
    Nerden : Çorum
    İş/Hobiler : öğrenci
    Lakap : Genc+aşık
    İletisi : euroyorum.tk
    Deneyim :
    John Dalton (1766 -1844) Left_bar_bleue25 / 10025 / 100John Dalton (1766 -1844) Right_bar_bleue

    Seviye :
    John Dalton (1766 -1844) Left_bar_bleue25 / 10025 / 100John Dalton (1766 -1844) Right_bar_bleue

    Saygınlık :
    John Dalton (1766 -1844) Left_bar_bleue25 / 10025 / 100John Dalton (1766 -1844) Right_bar_bleue

    Aktiflik :
    John Dalton (1766 -1844) Left_bar_bleue24 / 10024 / 100John Dalton (1766 -1844) Right_bar_bleue

    İşletim Sistemi : John Dalton (1766 -1844) Yk-xp10
    Ruh Hali : John Dalton (1766 -1844) Bilgin10
    Rep Puanı : 8
    Rep Gücü : 643
    Kayıt tarihi : 22/02/09

    John Dalton (1766 -1844) Empty
    MesajKonu: John Dalton (1766 -1844)   John Dalton (1766 -1844) Icon_minitimeSalı Tem. 14 2009, 11:46

    İnsanoğlu maddenin temel parçacık fikrine çok
    eskiden ulaşmıştı. Antik Yunan düşünürleri için toprak, hava, su ve
    ateş tüm diğer maddeleri oluşturan asal nesnelerdi. Aristoteles bunlara
    "yetkin göksel nesne" dediği bir beşincisini eklemişti. Atom kavramım
    ilk kez ortaya atan Democritus ise bir parçacığın belli bir küçüklükle
    sınırlı kaldığı, daha fazla bölünmeye elvermediği savındaydı. Ona göre,
    tüm maddeleri oluşturan atomlar tek türden nesnelerdi. Maddelerin
    görünürdeki farklılığı atomların sadece değişik düzenlenmelerinden
    ileri gelmekteydi.

    Ondokuzuncu yüzyıla gelinceye dek bu
    düşüncede belli bir ilerleme gözlenmez. İlk kez John Dalton modern atom
    teorisine yol açan bir atılım içine girer. Atom, molekül, element ve
    bileşiklere ilişkin kimya alanında günümüze değin süren başlıca
    gelişmelerin bu atılımdan kaynaklandığı söylenebilir.

    Atom kavramına bilimsel kimlik kazandıran Dalton kimdi?

    John
    Dalton, İngiltere'de geçimini el dokumacılığıyla sağlayan yoksul bir
    köylünün çocuğu olarak dünyaya gelir. Küçük yaşında dinin yanı sıra
    matematik, fen ve gramer derslerine de programında yer veren bir
    tarikat okulunda öğrenimine başlar. Özellikle matematikte sergilediği
    üstün yetenek ona yerel çevrede ün kazandırır.

    Oniki yaşına
    geldiğinde, kendi okulunu açmak için yetkililerden izin alır. Aralıksız
    onbeş yıl sürdürdüğü öğretmenliği döneminde genç adam yüzlerce köy
    çocuğunu eğitmekle kalmaz, matematik ve bilime olan merak ve tutkusu
    doğrultusunda kendini de yetiştirir. Onun ömür boyu süren bir yan
    tutkusu da hava değişimleri üzerindeki gözlemleriydi. Çeşitli
    yörelerden topladığı hava örneklerini konu alan çözümlemeleri, havanın
    hep aynı kompozisyonda olduğunu gösteriyordu.

    Dalton'un
    anlamadığı bir nokta vardı: Gazlar neden tekdüze bir karışım
    sergiliyordu? Karışımda, örneğin, karbondioksit gibi ağır bir gazın
    dibe çökmesi niçin gerçekleşmiyordu? Sonra, gazların karışımı yalnızca
    esinti veya termal akımlara mı bağlıydı, yoksa başka etkenler de var
    mıydı?

    Dalton iyi bir deneyci değildi ama, sorusuna yanıt
    arayışında laboratuvara girmekten kaçınamazdı. Deneyi basitti: Ağır
    gazla dolu bir şişeyi masa üzerine yerleştirir, üstüne ağızları
    birleşecek şekilde hafif gazla dolu bir şişeyi baş aşağı kor.
    Beklenenin tersine, ağır gaz alt şişede, hafif gaz üst şişede kalmaz;
    iki gaz çok geçmeden tam bir karışım içine girer.

    Dalton bu
    olguyu, sonradan "basınçların tikel teorisi" diye bilinen bir önermeyle
    açıklar. Buna göre, bir gazın parçacıkları başka bir gazın
    parçacıklarına değil, kendi türünden parçacıklara geri itici davranır.
    Bu açıklama, Dalton'u geçerliği bugün de kabul edilen bir varsayıma
    götürür: Her gaz kütlesi, biribirine uzak aralıklarda devinen
    parçacıklardan oluşmuştur.

    Bu çalışmalarıyla bilim çevrelerinde
    adı duyulmaya başlayan Dalton, 1793'te Manchester Üniversitesi'ne
    öğretim görevlisi olarak çağrılır. Üniversitede matematik ve fen
    dersleri veren genç bilim adamı, meteorolojik gözlemlerini yayınlaması
    üzerine, Manchester Yazım ve Bilim Akademisi'ne üye seçilir.

    Elli
    yıl süren üyelik döneminde Dalton, Akademiye yüzden fazla bildiri
    sunar, bilimsel konferanslarda aktif rol alır. Katıldığı son
    toplantılardan birinde övgü yağmuruna tutulduğunda, "Beni yaptıklarımda
    başarılı buluyorsanız, beğeninizi büyük ölçüde her zaman dikkat ve
    özenle sürdürdüğüm çabaya borçluyum," diyerek gençlere bir mesaj
    ulaştırmak ister (yaklaşık yüzyıl sonra Thomas Edison da kendi
    başarısını benzer sözcüklerle dile getirmişti: "Deha' dediğimiz şeyin
    yüzde birini esine, yüzde doksan dokuzunu alın terine borçluyuz").

    Dalton'u
    maddenin atom teorisine yönelten gereksinme atmosfer olaylarına ilişkin
    açıklama arayışından doğmuştu. Daha önce İrlandalı bilim adamı Robert
    Boyle de hava kompozisyonu ve hava basıncı üzerinde yoğun
    araştırmalarda bulunmuştu. Havanın bir kaç değişik gazdan oluştuğu
    buluşu Boyle'a aittir.

    Aradan geçen zaman içinde Cavendish,
    Lavoisier, Priestley gibi seçkin bilim adamları da havanın
    kompozisyonunda oksijen, nitrojen, karbondioksit ve su buharının yer
    aldığını saptamışlardı. Ama bunlardan hiçbirinin atom teorisinin
    sağladığı açıklamaya yöneldiğini görmüyoruz.

    Dalton bir bakıma
    kimyayı ve kimyasal çözümlemeyi tanımlayan ilk kişidir. Ona göre,
    kimyanın başlıca işlevi maddesel parçacıkları biribirinden ayırmak ya
    da biribiriyle birleştirmektir. Onun sözünü ettiği bu parçacıklar
    maddenin, o zaman bölünmez, parçalanmaz sayılan en ufak öğeleri, yani
    atomlardı.

    Bilindiği üzere, kimya sanayiinde bir bileşiğin
    istenen miktarda üretimi için her bileşen maddeden ne kadar gerekli
    olduğunu belirlemek önemlidir. Dalton'a gelinceye dek bu belirleme "el
    yordamı" dediğimiz sınama-yanılma yöntemine dayanıyordu.

    Dalton
    bu işlemin daha güvenilir bir yöntemle yapılmasını sağlamak için bir
    atomik ağırlıklar tablosu hazırlar. Deneylerinde, bileşen maddelerin
    ağırlıkları arasında küçük tam sayılarla belirlenebilen basit
    ilişkilerin olduğunu görmüştü. Gerçi belli bir bileşim için aynı
    bileşenlerin daima aynı oranda işleme girdiği, öteden beri biliniyordu.

    Dalton
    bir adım daha ileri giderek, aynı iki madde birden fazla şekilde
    birleştirildiğinde, ortaya çıkan değişik sonuçların da biribirleriyle
    basit sayılarla ifade edilebilen ilişkiler içinde olduğunu gösterir.
    Örneğin, bataklık gazında bulunan hidrojen, etilen gazında bulunan
    hidrojenden iki kat daha fazladır. Başka bir örnek: Dört kurşun
    oksit'te bulunan oksijen miktarı l, 2, 3, 4 gibi basit orantılar
    içindedir.

    Bu basit tam sayılar, Dalton'u maddesel nesnelerin
    "atom" denen sayılabilir ama bölünmez birimlerden oluştuğu düşüncesine
    götürmüştü. Her elementin değişik bir atomu olduğu, kimyasal
    bileşimlerin değişik atomların katılımıyla gerçekleştiği, bu katılımda
    atomların herhangi bir değişikliğe uğramadığı gibi noktaları içeren
    Dalton'un atom teorisi modern kimyanın temel taşı sayılsa yeridir.

    Dalton
    bu kadarla kalmaz, kimi değişik atomların göreceli ağırlıklarım da
    belirler. En hafif madde olarak bilinen hidrojenin atomik ağırlığını
    "l" diye belirler. Ardından, suyun ayrıştırılmasıyla ortaya çıkan her
    parça hidrojene karşılık sekiz parça oksijen olacağını söyleyerek,
    oksijen atomlarının hidrojen atomlarından sekiz kat daha ağır olduğunu
    ileri sürer. Bu yanlıştı kuşkusuz.

    Dalton suyun değil, HO
    olduğunu sanıyordu (Biz şimdi oksijenin atomik ağırlığının
    hidrojeninkinin sekiz değil 16 katı olduğunu biliyoruz.) Ama bu
    yanlışlık onun düşünce düzeyindeki büyük atılımın önemini azaltmaz
    elbette. Unutulmamalıdır ki, atomların nasıl bir araya gelip şimdi
    "molekül" dediğimiz bileşik atomlar oluşturduğunu gösteren kimyasal
    simgeler dizgesinde de ilk adımı ona borçluyuz.

    Dalton kimi
    kişilik özellikleriyle de sıra dışı bir kişiydi. Yaşam boyu bekar
    kalmasına karşın, karşı cinse ilgisiz değildi. 1809'da Londra'yı
    ziyaretinde kardeşine yazdığı mektuptan şu satırları okuyoruz: "Bond
    Street defilelerini kaçırmıyorum. Beni sergilenen giysilerden çok
    güzellerin yüzleri çekiyor. Bazıları öylesine dar giysilerle çıkıyorlar
    ki, vücut çizgileri tüm incelikleriyle ortaya dökülüyor. Bazıları da
    geniş şal veya pelerinleriyle adeta uçuşarak yürüyorlar. Nasıl oluyor
    bilmiyorum ama güzel kadın ne giyerse giysin fark etmiyor: Giyim kuşam
    başka, güzellik başka!"

    Büyük kent yaşamının ilginçliği onun
    için gelip geçiciydi. Mektubunda büyüleyici bulduğu Londra'dan şöyle
    söz eder: "Gerçekten görkemli bir yer, ama ben bu görkemi bir kez
    seyretmekle yetineceğim. Kendini düşün yaşamına vermiş biri için
    yaşanılacak belki de en son yer burası. Görülmeye değer, ama işte o
    kadar!"

    Renk körlüğü tıp dilinde "daltonizm" diye geçer. Dalton
    renk körüydü, zamanının bir bölümünü bu hastalığı incelemekle
    geçirmişti. Bir ödül töreninde kralın önüne çıkacaktı. Renkli diz bağı,
    tokalı ayakkabı, elinde kılıç protokol gereğiydi. Oysa bağlı olduğu
    Quaker tarikatı buna izin vermiyordu. Dalton, çözümü bir süre önce
    Oxford Üniversitesi'nce kendisine giydirilen onur cübbesine bürünmekte
    buldu. Cübbenin yakasının kırmızı olması başka bir sorun olabilirdi;
    ancak, Dalton için yaka kırmızı değil yeşildi.

    Dalton'un
    çalışmalarıyla kimyanın matematiksel bir nitelik kazandığı, bir bakıma
    fizikle birleştiği söylenebilir. Maddenin elektriksel olduğu
    düşüncesini de ona borçluyuz. Çağımızda atom enerjisine ilişkin
    buluşların kökeninde Dalton'un payı büyüktür. Dalton, kendi gününde
    olduğu gibi günümüzde de süren etkisiyle bilim dünyasında saygın
    konumunu korumaktadır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    http://www.euroyorum.forum.st
     
    John Dalton (1766 -1844)
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -
    » John Rambo 4 ( 2OO8 ) Dvdrip Xvid TR Dublaj rambo son seribir ilk

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    2ce 1OL :: GENEL :: Biyografi-
    Buraya geçin:  
    Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar