2ce 1OL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2ce 1OL

2ce 1oL Yeni Bir DÜnya
 
2ce1ol PortalAnasayfaGaleriAramaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol
Anahtar-kelime
maker Hangi corel ESET Smart Soldier anket Security Fortune Payback Gazete merkezi hafıza Arial metastock movie
En son konular
» AKAYEV.NET
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimePtsi Nis. 27 2015, 15:47 tarafından 1OL(AZRAİL662)

» K-Lite Codec Pack Update 10.0.9 TR - indir Katılımsız
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeCuma Eyl. 26 2014, 23:00 tarafından kursunlu

» Microsoft Office 2013 Türkçe Orjinal 32&64 Bit Full Tek link indir
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeCuma Eyl. 26 2014, 22:59 tarafından kursunlu

» TÜM ÜYELERE
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeÇarş. Ağus. 13 2014, 12:32 tarafından 1OL(AZRAİL662)

» Msn Messenger 2014
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeSalı Haz. 24 2014, 05:41 tarafından recep59

» Web Creator 5.1
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeC.tesi Haz. 21 2014, 02:52 tarafından recep59

» PC Kaleci 2014
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeSalı Haz. 17 2014, 01:03 tarafından recep59

» yeni dünya Dünya düzensizliği
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:23 tarafından Recep Öztürk

» yeni dünya Dünya düzensizliği
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:18 tarafından Recep Öztürk

» yeni dünya Dünya düzensizliği
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:14 tarafından Recep Öztürk

» DriverPack Solution 13 Final Full Download indir
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeÇarş. Haz. 11 2014, 14:10 tarafından Recep Öztürk


 

 DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
1OL(AZRAİL662)
PRENS-Kurucu
PRENS-Kurucu
1OL(AZRAİL662)


Erkek
Mesaj Sayısı : 5270
Yaş : 33
Nerden : Denizli
İş/Hobiler : PC Beat
Lakap : AZRAiL662
İletisi : Allah'tır tek hakim
Ağa kim?
Paşa kim?
Deneyim :
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Left_bar_bleue100 / 100100 / 100DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Right_bar_bleue

Seviye :
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Left_bar_bleue100 / 100100 / 100DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Right_bar_bleue

Saygınlık :
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Left_bar_bleue100 / 100100 / 100DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Right_bar_bleue

Aktiflik :
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Left_bar_bleue100 / 100100 / 100DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Right_bar_bleue

İşletim Sistemi : DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Yk-mac10
Ruh Hali : DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Asik10
Rep Puanı : 181
Rep Gücü : 2273
Kayıt tarihi : 24/12/07

DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Empty
MesajKonu: DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!...   DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!... Icon_minitimeC.tesi Haz. 20 2009, 11:41

DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!...











Düşünme ve düşünce kavramları hayatınızda ne kadar yer tutuyor, bunu hiç düşündünüz mü? Bana,
gerçek anlamda disiplinli düşünce alışkanlığımız hiç yokmuş gibi
geliyor. Eğitimli ve kariyer sahibi insanlar olarak, hiç olmazsa
haftada bir-iki kez gerçek anlamda düşünebiliyor
musunuz? Düşünme, iş yürütme ve problem çözme alışkanlıklarınız
arasında ne kadar yer alabiliyor? Temel düşünce dinamiklerinin
öğretilmesi gereken noktalar olan okullarımızda bile, “Madem bu soruyu çözemiyorsun, zaman kaybetmeden hemen diğerine geç” mantığı hakim değil mi?





İnsanlar,
düşünmeyi beyin konforlarını kaçıran bir süreç olarak görüyorlar.
Motivasyon, stres yönetimi, duygusal zeka gibi konulara yakın bir ilgi
gösterdikleri halde, insan olmanın olmazsa olmazı olan düşünme konusu
hiç bir şekilde eğitim ve günlük hayatın temel pratiklerde yerini
alabilmiş değil. Bizi biz yapan iki temel değer, dil ve düşünce göz göre göre ellerimizin arasından kayıp gidiyor. Belki biraz abartılı olacak ama, düşünce kavramının hayatımızdaki yeri,


“Akşama yemeğe çıkmayı düşünüyorum.”

“Yarın size gelmeyi düşünüyorum.”

“Çok para kazanmayı düşünüyorum...”
gibi basit fikirlerin cenderesine sıkıştırılmış bulunuyor. Oysa ki
düşünce, somut kavramlar üzerinden gerçekleştirebileceğimiz bir süreç
değildir. Soyut olan her şeyin boyutu, somut olan her şeyden daha büyük
olduğuna göre, düşüncelerimizin boyutunun tüm evrenden bile büyük
olduğu varsayılabilir.




Düşünce İnsana Bir Armağandır



Üniversitelerde “kitap defter açık”
olarak yaptığımız sınavlar sırasında, cevabın bire bir karşılığını onca
konu arasından dakikalarca süren sayfa hışırtıları arasında arayıp ta
bulamayan çok öğrencimiz olmuştur. Soruların temel
mesajı üzerinde yoğun bir düşünme süreci sonunda, çözümlere geçmesini
beklediğimiz öğrencilerimiz nedense sayfalar arasında gezinmekten bir
türlü düşünmeye vakit ayıramazlardı. Benzer kavramlardan hareket
ederek, yeni bilgilere ulaşmak, nedense hiç akıllarına gelmezdi.
Öğrencilerin başarısı bir hayli düştüğü için, kitap defter açık
sınavlardan vazgeçmek zorunda kaldığımı üzülerek hatırlıyorum.




Düşünce zaman, varlık, bilgi, inanç, algı, karakter, estetik, etik...gibi soyut konular üzerinde beyin güçü harcayarak kendi görüşlerimizi oluştuşturabileceğimiz
biraz zor, biraz sıkıntılı, ama bir o kadar da zevkli ve heyecanlı bir
serüvendir. Kısaca, düşünce insana sunulan en yüce bir armağandır. Ama
ne var ki, bizler önce insan olmanın asli unsurunu oluşturan düşünme
yeteneğimizi yitirdik. Ardından da temeli mantıklı düşünmeye dayanan
lisan ve ifade yeteneklerimizi kaybetmek üzereyiz. Gündelik
düşüncelerimiz bildiğimiz az sayıdaki kelime ile sınırlı. Bu
sözcüklerin çoğunun da, “yemek, içmek, gülmek, para, trafik, telefon ve cinsellik...” gibi somut kavramlardan ibaret olduğunu biliyoruz.




Hiç
bir erdem insanın düşünerek kendisini idrak etmesi kadar gerçek olamaz.
Yalnızca derin bir düşünce ve konsantrasyon sonucu bilgi karakter ve
ruhsal büyümenin kapılarını arayabiliriz Ancak, insan olarak düşünce
sorumluluğumuzdan vazgeçmiş gibiyiz. Şurası bilinmelidir ki, düşünceden
vazgeçmek özgürlükten de insan olmaktan da vazgeçmekle aynı anlama
gelmektedir. Özgürlük, başkalarının sertifikalandırması ile kazanılan
bir değer değildir. Özgürlük, yıllarca süren “kum dolu bir çanak” içinde binbir çeşit fikir yumağı arasından bize ait olanları seçerek, varlık ve kimliğimizi bizzat inşa ederek kazanabileceğimiz bir değerdir.




İnsan
olmanın en güzel ve en soylu tarafı, beyin gücünü kullanarak önce
hayallere uzanmak, sonrada özlenen ideallere kavuşmaktır. Düşünce
ikliminde zihnimizde bir çiçek bahçesi, bir kum
çölü veya sonsuz bir yağmur denizi yaratabiliriz. Bu noktada, Sigmund
Freud’un insanın bilinç altına ince ve etkili mesajlar bırakan derin düşüncelerini sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim:




Bir düşünce eken bir eylem biçer,

Bir eylem eken bir alışkanlık biçer.

Bir alışkanlık eken bir karakter biçer,

Bir karakter eken bir kader biçer.



Düşünceleriniz Ne İse hayatınız da Odur



Bize göre, hayatımızın her anı anlam yüklüdür. St. Augustin’in çok beğendiğim bir sözü var: “Düşünmek, ruhun varlığının isbatıdır.”
Derin bir düşünce ve fikir çilesi sonucunda söylendiğini tahmin ettiğim
bu söz, insan ruhunun gizemlerine düşünce eşliğinde keşfe çıkmanızı
sağlıyabilir. Ruhunuz varsa, düşüneceksiniz. Düşünce katreleriyle
içinizin zenginliklerine ayna tutabileceksiniz. İnsan ruhunun düşünce
ve bilgelik kavramları üzerine yücelebileceğini, bundan başka daha
nasıl anlatabilirdik, bilemiyorum.




Düşünüyor
olmanın en soylu ve güzel yanlarından birisi de, beyin gücünü
kullanarak sıradışı fikir üretme ve karmaşık problemleri çözebilme
yeteneğidir. Eserlerine yüksek bir estetik duygusu ve hayranlık hisleri
ile baktığımız Mimar Sinan’ın Selimiye Cami’inin kubbesini 6. boyuttan
integral hesapları kullanarak inşa etmiş olduğunu grurla hatırlatmakta
yarar görüyorum.




İnsan
kendi varlık ve birliğini adım adım düşünerek oluşturur. Kendisini
ancak düşünerek var ve bir eder. Sizce, bizler düşünmekten uzak
durarak, kendimizi cezalandırmıyor muyuz? Sınırlı dakikalardan örülü
hayatımızı daha da anlamsızlaştırmıyor muyuz?




Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,

Müşkül budur ki, ölmeden evvel ölür kişi.



Yahya
Kemal Beyatlı’nın bu dizeleri hangi ruh ve düşünce ikliminde yazdığını
doğrusu bilmek isterdim. Bana öyle geliyor ki, kişinin ölmeden evvel
ölüyor olması, düşünce evreninin ileri dalga boyutlarında, kimsenin farkedemediği noktaları kavrayarak, bir
ruhsal incelik sürecine girdiğine işaret ediyor olabilir. Yahya Kemal
gibi büyük beyinler, bu hayatta katlanamayacak yükün ölüm değil,
düşünce sığlığı nedeniyle yok olan beyin ve ruh ölümünün dayanılmaz
boyutu olduğunu anlamışlardır.




Bilgelik düzeyine ulaşabilmiş seçkin kişler için düşünebilmek, hem ölmenin, hem de yaşamanın sırrını kavrayabilmek demektir. Bir diğer büyük şairimiz Necip fazıl Kısakürek, “Düşünemediklerimizi düşünüyor olmadıkça, düşünüyor sayılmayız”
demiştir. Bizler, ne zaman ki düşünemedikleri düşünebiliriz, işte o
zaman düşünmenin dinamiğini ve inceliklerini öğrenmiş oluruz.




Veriler
dünyasının karmaşasında boğulduğu halde, basit yol tariflerini bile
anlayamayan kişilerden oluşan bir toplumda yaşıyoruz. Bu olgunun tanımı
olsa olsa “enformatik cehalettir.” Enformatik cehalete
yol açan temel nedenler arasında, slikonlu ve hormonlu zekalardan
oluşan bir topluluk içinde yaşıyor olmamızı sayabiliriz. Bu tür
toplumlarda tek temel değer, dijital göstergeler ve büyüklüklerdir. Bu
sığlığın ana nedeni, düşünerek, biriktirerek ve çalışarak örülen bir
hayat yerine, yalnızca seyrederek ve eylenerek oluşan bir yaşam
tarzının peşine takılıp kalmamızdır. Düşünme davranışından, magazin
proglarını seyretmek kadar olsun zevk almayışımızdır. Benzer gündelik
basit endişelerin yönlendirdiği toplumlar ne yazık ki, küresel
beyinlerin sürüklediği ayaklar olmaya mahkumdurlar.




Düşünmek Ön Yargılarımızın Yerini Değiştirmek Değildir



İnsan beyninin mükemmelliği hepimizi şaşırtmaya devam ediyor. Bu müthiş organın dahiler bile kapasitenin ancak %13’ünü
kullanabildiklerine göre, biz normal insanlar bu mucizevi kaynağın ne
kadarını biliyoruz, ne kadarını kullanabiliyoruz? Zaman zaman keşke
marketlerde satılan teknoloji harikası aletler gibi, “insan beyninin bir kullanma klavuzu olamaz mıydı?” diye hayıflanmaktan kendimi alamıyorum.




İyi
düşündüğünü sanan bir çok kişinin kurnazlık eylemini, düşünce erdemi
ile aynı kefeye koyma gayreti içine girdiklerini üzülerek görmekteyiz.
Kurnazlık üzerine kurulu sığ istek ve arzuların düşünce olarak
sunulduğu bir iş ve sosyal ortamdan nasıl kurtulabileceğimizin hesap ve
kitabını bir an önce yapmalıyız. Bizi ümitsizliğe sevk eden bir başka
neden de, zihnimizde oluşturduğumuz ön yargıların yerlerini değitirme
işleminin bile, bir düşünce alışkanlığı olarak tanımlanıyor olmasıdır.
Önyargılardan oluşmuş bir düşünce sistematiğinin gerçek düşünce
alışkanlıklarının yerini alması çok tehlikeli bir yönelimdir. Bir konu
üzerinde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, ön yargının tipik
göstergeleri arasındadır. Düşünce ancak, önyargıların kırılmasıyla
devreye giren bir süreçtir. Kesin bilgi zannı ise, insanlar çok az şey
bildiklerinde ortaya çıkan bir tutumdur. Bilinmelidir ki, bilgi
düzeyimiz arttıkça, kesin kanaat ve yargılarının hiyerarşisi de
değişmektedir.




Düşünce
yeni oluşumları keşfederek zenginleşebilmektir. Keşfetmek, herkesin
gördüğünü görüp, kimsenin düşünmediğini düşünebilmektir. Evrende kendi
sosyal ve etik boyutunu doğru bir enlem ve
boylam üzerinde konuşlandırabilmektir. Düşünmek, zihinsel çelişkiler
içinde bir yaşantıya isyan edebilmektir. Düşünce çilesinin zevkini
tadabilmiş insanlar için uyku bile, çelişkili düşüncelerin ve
vicdanların sesinden kaçmak için bir sığınak olamaz. uyku düşünen beyinler için, kendi vicdanlarıyla hesaplaştıkları “kumdan bir çanak”
olabilir. Halbuki, düşünmeyen ve hatalarına kolay kılıf bulabilen
kimseler için uyku, hatalarını gecenin karanlıklarında hapsetmek için
seçtikleri bir kaçış, bir bahane ve sözde bir kurtuluştur.




Felsefenin en kısa tanımlarından birisi, “alternatifli düşünme sanatı”
olarak bilinir. Alternatifli düşünmek, insanın kendisini ve sosyal
çevresini değiştirme ve geliştirme serüveninin temel taşlarından
birisidir. Herşeyden önce, kendisini değiştirebilen insanlar, bireysel
gelişim ve ruhsal büyüme sürecinde başka değişimlerin ardından koşmak
zorunda kalmazlar. Bu tılsımın ilk adımı kendimizi düşündüğümüz gibi
görme alışkanlığımızdan vazgeçebilme cesaretini gösterebilmektir.






Sonuç ve Değerlendirme



İnsan
olarak yolumuzu düşünerek seçtiğimiz eylemler aydınlatmalıdır.
Başkalarına özenerek yaptığımız seçimlerle atacağımız adımlar, bizim
varlığımızı yüceltecek temel taşlar olmaktan çok uzaktır. İnsan hayatı,
özgün düşüncelerin ürettiği özgür seçimlerle örülebilmelidir. Bu olgu, “Bu evrende ben de varım, hürüm ve birim” diyebilmenin vazgeçilmezleri arasındadır.




“Amaçlı zihin faaliyetlerimiz olarak” tanımlayabileceğimiz düşünce kavramı, gündelik
alışkanlıklarımız arasında en son sıralarda yer almaktan
kurtarılmalıdır. Kültür değerlerimiz arasında çalışmak ve düşünmek
ibadetle eşdeğer görülmesine rağmen, eğitim ve iş yaşantımızda en son
sırlarda yer almaya devam etmektedir. Düşünmeği, inanmayı ve istemeği
aynı doğrultuda buluşturabildiğimiz andan itibaren, hayat serüvenimizin
bambaşka bir boyutta seyretmeğe başlayacağını hep birlikte umabiliriz.
Son olarak diyeceğimiz şey şudur: insanın düşünmeyi terkemek suretiyle
kendini yitirmesinden sonra, tüm dünyayı ele geçirmesi neye yarar ki?




Şaban Çobanonoğlu

Dil ve İletişim Uzmanı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://2ce1ol.yetkin-forum.com
 
DÜŞÜNEMEDİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜYOR OLMADIKÇA!...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
2ce 1OL :: GENEL :: Alakasız-
Buraya geçin:  
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar