Taha Kıvançt.kivanc@yenisafak.com.tr
06 Eylül 2008 Cumartesi
Gerçeklerin ortaya çıkma huyu vardırDoğan
Medya Grubu bunu neden yapıyor?” sorusuna cevap olarak manşetleşen
“CNN-Türk'ün frekanslarını TNT kanalına vermişti grup, şimdi başka bir
kanalın frekanslarına talip CNN-Türk için; Deniz Feneri haberleriyle
Zahid Akman'ı hedefe koyarak RTÜK'ü baskı altına alıyor ki, istediği
sonuca varabilsin” gerekçesinin doğru olduğuna inanmıyorum.Düne kadar inanabilirdim, ama dünkü Hürriyet çok daha farklı sebep(ler) aranması gerektiğini düşündürdü bana.Grup Star kanalını aldığında Rekabet Kurulu'na
“Bu son” teminatını vermişti. TNT'ye verilen frekanslar başka bir yolla
CNN-Türk'e dönerse grup o teminatı çiğnemiş olur. Bu yüzden RTÜK'e bile
gelmeden Rekabet Kurulu tarafından önlenir el değiştirme. Aydın
Doğan'ın Rekabet Kurulu'nda ikinci adam konumunda bir hemşehrisi var;
sanıyorum kendisine “Boşuna müracaat etme” uyarısında çoktan
bulunmuştur.Rekabet Kurulu'ndan, hatta RTÜK'ten geçse bile
el değiştirme olayı, bu ülkede bir medya grubunun bu denli çok sayıda
kanal sahibi olmasını engelleyecek yasalar ve onları uygulamakla
görevli mahkemeler var. “Deniz Feneri üzerine gidilmesi CNN-Türk
frekansları yüzünden” gerekçesi hafif kalıyor; daha köklü, daha etkili
bir sebebi olması gerekir sergilenen tavrın...Dünkü Hürriyet'te konuya değinen yazıları
okuduğunuzda bunu seziyorsunuz zaten. Medyada bugüne kadar
oluşturdukları bütün ittifakları yıkmayı göze almış görünüyorlar. TV
Yayıncıları Derneği'ni, Basın Konseyi'ni, TÜRKSAT'ın elindeki antenleri
teslim almak için oluşturulmuş şirketi... Bütün bu kazanımlarını riske
atmayı göze aldıracak kadar önemli olmalı sebep...Doğan Medya Grubu yurt içi ve dışında ne kadar
meslekî kuruluş varsa onlarda ağırlıklı temsil edilmek, mümkünse
hepsinde liderliği elde tutmak amacını başarıyla sürdürdü bugüne kadar.
Basın Konseyi, Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD), Basın İzleyici
Araştırma Kurulu (BİAK), Televizyon İzleyicileri Araştırma Kurulu
(TİAK), Uluslararası Reklamcılık Derneği (IAA) Türkiye Başkanlığı, IPI
(Uluslararası Basın Enstitüsü) Türkiye Derneği... Bunlar grubun
öndegelen isimlerinin güdümünde olan örgütler...Örgüt dediğiniz yalnızca tek bir gruptan
oluşmuyor ve işler kendi kendine çözülmüyor... Sözgelimi Kanal-7 bu
örgütlerin çoğunda Doğan Grubu üyeleriyle birlikte hareket ediyor. Grup
bugüne kadar her adımı Kanal-7 ile birlikte atmaya özel çaba
göstermişti. Bugüne kadar oluşturduğu bütün ittifakları yerle bir
etmeyi göze alacak kadar önemli bir sebep olmalı bu son ataklarda...Özellikle RTÜK Başkanı Zahid Akman'ı hedef
alan yayınları Almanya'daki Deniz Feneri davası üzerinden yürütenler,
konuya ilgilerinin gazetecilik dürtüsü olduğuna inanmamızı istiyorlar.
Külâhıma anlatsınlar. Davanın kolları bütün dünyaya uzanan bir yardım
derneğinin o kollarını budamak amaçlı açıldığını herkes görüyor.
Özellikle de yardımlarıyla bu faaliyetin başarıya ulaşmasını sağlayan
sıradan vatandaşlar... Görüyor ki, o adla yapılan bütün etkinlikler her
gün biraz daha artan ilgiyle karşılanıyor...Almanlar, amaçlarının, kendi ülkelerinde
kazanılmış paraların dünyanın dört bir tarafına yardım olarak gitmesini
durdurmak olduğunu en baştan beri gizlemiş değiller zaten... Onları anlıyoruz, Almanlar'ın hassasiyeti
normal de, bizimkiler bu işe neden balıklama atlıyor? Hem de Deniz
Feneri adı altında yapılan dev organizasyonları, dünyanın neresinde bir
âfet varsa oraya ulaşan yardım elini yakından tanıdıkları, yaptıklarını
da bildikleri halde? Deprem, tsunami gibi doğal âfetlere ilk koşan,
açlıkla mücadele eden, yüzbinlerce çocuğun okuyacağı onbinlerce derslik
inşa eden bir örgüt Deniz Feneri... Bugüne kadar dünyanın dört bir köşesinde
yaptıkları asırlık yabancı kuruluşların yaptıklarından çok daha fazla.
O hizmetlerin gerçekleştiği her mekânda bayrağımız gururla
dalgalanıyor...Bu durumu yabancılar yadırgayabilir, hayırlı
faaliyetlerin önüne geçmeye çalışabilirler. Fırsat ele geçmişken
muteber insanların itibarlarını yoketmek, mümkünse işin içine
siyasilerin adlarını da bulaştırmak isteyebilirler... Bunlar yabancılar
için anlaşılabilir davranış biçimleri... İstediğini elde etmek için
sisteminde bulunan bütün baskı unsurlarını kullanır ve arzu ettiği
sonuca varabilir...Peki bizimkilerin derdi ne?“CNN-Türk'ün frekans derdi” demeyin bana
lütfen. “Gazetecilik yapıyorlar” gerekçesini de kabul edemem. Hatta
“Aydın Doğan böyle istiyor” da kulağıma doğru gelmiyor; yıllar boyu
kurduğu ittifaklarını kendi eliyle berhava eder mi akıllı bir patron?Merak etmeyin, gerçekler mutlaka ortaya çıkar.yenisafak.com.tr